Ben her zaman sosyal olmayı seven biriydim. Üniversitemin ilk senesinde okul, dersler ve arkadaşlarla vakit geçiyordu. Her şey güzeldi ama eksik olan bir şey vardı. İçimde hissettiğim bu yokluk sebebini de bilmediğim için çözemediğim bir sorun haline gelmişti.
Derken babamın davetiyle bir pikniğe katıldım. İşte sarı yelek hikayem o zamanlar başladı. Merkezi Türkiye olan gönüllü bir yardım kuruluşu olan İyilik Derneği’nin yeleği. Merkezi Türkiye ama ırkı, dili, dini farketmeden yurt dışında yardıma ihtiyacı olan her yere gönüllülerini gönderen İyilik Derneği.
Gelelim pikniğe.. Bu bizim için düzenlenen bir piknik değildi. İhtiyaç sahibi çocuklar için düzenlenen bu piknikte biz yardıma gitmiştik. Branşım okul öncesi eğitimi olduğu için oradaki çocuklara uygun oyunlar ayarlamamı istemişlerdi. Hayatımda kendimi bu kadar huzurlu hissettiğim daha güzel anlarım olmadı sanırım. “Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” diyor bir hadisinde Muhammed as. Bunu en çok o zaman hissetmiştim. O çocuklarla oynamak, onlara ikramda bulunmak, onların yüzündeki gülümsemeye sebep olmak. Huzurlu hissetmek için bütün yapmam gereken buydu. Ve o andan itibaren o sarı yelek her zaman çantamda en yakınımda oldu. Ve ne zaman yapılması gereken bir şey olsa hep önce ‘ben varım’ dedim. Çünkü bu Allah’ın bir ikramıydı.
Artık üniversite hayatıma yeni bir şey eklenmişti. Okula gitmek, ders çalışmak ve arkadaşlarla sosyalleşmek dışında yeni bir şey: İyilik Derneği. Ve bu hepsinden önce ilk sıradaydı benim için. Eğer evine ziyarete gidilmesi gereken bir cocuk varsa arkadaşlarım ikinci planda kalıyordu. O çocuklar için etkinlikler hazırlayayım programlar düzenleyeyim derken sınavlarıma bile geç kaldığımı hatırlıyorum. Ama bu öyle bir şeydi ki derslerim her zaman iyiydi. Okulda hocalarımla, arkadaşlarımla iletişimim her zaman iyiydi. Başka bir sebepten dolayı arkadaşlarımı ihmal etsem muhtemelen bana kızarlardı ama böylesi bir şey olduğunu duyduklarında kendileri de gönüllü oluyordu. Birlikte o çocuklar için uğraşıyorduk. Küçük bir ilde öğrenci olduğum için ulaşım kolay oluyordu ve ders aralarında koştur koştur bir aileyi ziyaret edip sonrasında diğer derse yetişiyordum. E tabi bazen gecikiyordum. Ama hocalarım asla sorun etmiyordu. Hatta böyle bir şey olunca destek veriyorlardı.
Aslında bu hepimize Allah’ın bir ikramıydı. Biz ihtiyaci olan çocuklara yardım ettiğimizi düşünürken gerçekte Allah bize yardım ediyor bizim işlerimizi yoluna koyuyordu. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” diyor Muhammed suresi 7.ayette. İşte bunu gönülden yaptığınız zaman yaşadığınız şey tam da buydu. Yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğüm birine yardım götürüyordum ama aslında yardıma ihtiyacı olan bendim ve Rabbim bunu en güzel şekilde gönderiyordu. Hissettiğim o boşluk o huzursuzluk tamamıyla geçmişti. Gece yastığa başımı huzurla koyabildiğim rahatla uyuduğum en güzel günlerim o zamandı.
Üniversite bittikten sonra Amerika’ya geldim ve haliyle uzakta olunca sadece maddi destek verebiliyor, bedenen yanlarında olamıyorsunuz. O zamanki huzurum şimdi yok ama Türkiye’ye döner dönmez o huzuru kazanmak için yeniden çabalayacağım.
Özetle, eğer hayatınızda yolunda gitmeyen sizi huzursuz hissettiren bir şeyler varsa gece uyurken vicdanınız sizi rahat bırakmıyorsa bilin ki eksik olan bir şeyler var. Vermeniz gereken bir sadaka, doyurmanız gereken bir aile veya mutlu etmeniz gereken bir çocuk. Birileri sizi bekliyor. Hiç mi çocuk, ihtiyaç sahibi yok çevrenizde? Yoksa o zaman en azından yan komşunuza bir tabak yemek veya tatlı götürün, yolda gördüğünüz birine nasılsın diye sorun. Ve inanın ki o gece diğerlerinden çok daha farklı uyuyacaksınız. 🙂
Notlar:
Bu blog post editörümüz Derya Doğan tarafından İngilizceye çevrilmiştir. Metnin İngilizcesi için lütfe buraya tıklayınız.
______________________________________________________________________________
Havva Berfin Yalçın Okul Öncesi Eğitim mezunu iki çocuk sahibi bir anne. Üç yılı aşkın bir süredir eşinin eğitimi için geldikleri Amerika’nın Indiana eyaletinde yaşıyorlar.